3 Mayıs 2014 Cumartesi

Çatalca'da Bir Gün Daha


Çatalca'da geçen sene yapmış olduğumuz gezide kaymakamlığın "Çatalca'da +1 Gün" projesinden bahsetmiş ve ilçeyi daha iyi gezebilmek için bir güne daha ihtiyacımız olduğunu söylemiştim. Yoldaki İzler ekibini toplayarak Çatalca'da bir gün daha geçirmek için tekrar düştük yollara. Bu sefer amacımız Karadeniz sahillerine ulaşmaktı. Önce kahvaltı ve mangal alışverişi için Çatalca merkeze uğradık. Gerçi yol boyunca görmediğimiz kadar kasabı birarada görecektik ama  bu sayede Çatalca'da kelle paça çorbasının tadına bakmış olduk. Bir güne bu kadar zinde başlanılmazdı herhalde. Bu çorbayı için akşama kadar zıpkın gibi olursunuz evelallah.

Çatalca - Ormanlı Rotası


Yola çıkmadan önce daha önce görme fırsatı bulamadığımız Çatalca Mübadele Müze'sini ziyaret etmek istedik. 1923'te Yunanistan'la yapılan anlaşma ile Balkanlardaki müslümanlar Anadolu'ya göçe zorlanır. Aynı şekilde terside geçerlidir tabi. Büyük acılar yaşanır bu topraklarda. Çatalca ilk mübadillerin yoğun olarak yerleştirildiği şehirlerden birisi. Müze önünde İsmet Amca ile tanıştık. 81 yaşında 2.nesil mübadillerden. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen göçün izleri sanki bu insanların genlerine işlemiş sanki. Yüzlerinden okunuyor acıları. Müzede Hanya, Selanik, Drama ve diğer Türk şehirlerindeki hatıralar tazeleniyor. Özellikler fotoğraflar dikkatimi çekiyor elbette. Yanlarında ki objelerle birlikte bu dönemdeki hatıraların canlı da kalmasına hizmet ediyor.
Mübadele Müzesi
2.Nesil Mübadil İsmet Amca


İkinci durağımız Çatalca İstasyonu. Anadolu'nun ortasında ıssız istasyonlardan bir farkı yok. Çehrin dışına konumlandırılmış. Yapayalnız. Abdülhamid döneminde yapılan Alman tarzı istasyonlardan birisi. Şirin mi şirin. Tek kusuru turistik bir değeri olduğu için aşırı derecede yenilenmiş. Ama yine de çok güzel. Az da olsa Edirne-Halkalı seferleri yapılıyor. Tren yolları da bizim yol tutkumuzun içinde olduğundan dikkatimizi çekiyor. Demirden de olsa yol yoldur nede olsa. Bol bol fotoğraf çektirdik. Hatta bir lokomotifin kaptan köşküne bile çıktım.
Çatalca İstasyonu

Artık denize doğru yol alma vakti. Ancak yol üstünde bir durağımız daha var. Yine tarihi bir acının izlerine taşıyan. Balkan savaşlarında şehit düşen askerimiz adına yaptırılan Alaiye Şehitliği. Balkan Savaşları Türk tarihindeki dönüm noktalarından birisi. Denge siyaseti güden Abdülhamid Hanı'ın devrilmesi sonrasın başlayan ve büyük becerisizlikle kaybedilmiş bir savaş. Çok kısa bir zaman içinde ülke topraklarının büyük bir kısmı elimizden çıkıyor bu savaşta. Hem de öz be öz Türk toprakları. Çapulcu Bulgar orduları ta Çatalca'ya kadar gelip bu bölgede askerlerimizi şehit ediyorlar. Çatalca'nın İstanbul'un savunma hattı olduğu daha önce yazmıştım. Şehitlikten ayrılmadan  çevresinde yetişen adaçaylarında topladık. Elimizde bıraktığı enfes koku sayesinde adaçayı kokusunu her aldığımda Balkan şehitlerini yadedeceğim.

Alaiye Balkan Savaşları Şehitliği 

Sahile ulaşan kadar keyifli bir yolda seyrettik. Kavisler, yemyeşil ağaçlar ve kır çiçekleri eşlik etti bize. Yolda torlukları görme fırsatımız da oldu. Çatalca'nın fotoğrafik güzelliklerinden birisine torlukçular. Mangal kömürü yapımı ile uğraşan köylülere torlukçu yada torlakçı deniyor. Ormandan toplanan odunlar koni şeklinde dizilerek üzeri toprak ve samanla  kaplanıyor. Daha sonra ortasına yerleştirilen uzun çubukla ateşe verilerek için için yanması sağlanıyor. Bu sayede keyifle yaptığımız mangalların kömürleri oluşuyor. Torlukçuların çalışırken çekilen fotoğrafları büyük ilgi çekiyor. Ateşle dans eden insanllar. Maalesef yol üstünde gördüğümüz torluklarda çalışan yoktu. Özellikle bunun için bile köy köy dolaşılabilir.

Torlukçuluk : Ekmeğini ateşten çıkarmak bu olsa gerek

Yollarda karşılaştığımız güzellikler


Sonunda Karadeniz'e ulaştık. Ormanlı Sahilinde deniz hırçın mı hırçın. Daldalar sahili tüm gücü ile dövüyor. Esen rüzgardan yararlanmak isteyen yamaç paraşütçüsü bir arkadaş vardı sahilde. Yerden uçmaya çalışıyordu ama nafile. Rüzgar o kadar kuvvetli ki az biraz havalansa bile yine yerde buluyordu kendini. Ormanlı yamaç paraçütleri için ideal bir yer aslında. Sahilin hemen yanında tepeden atlayış yapılıyor burada. Tepelikteki kum kayası denilen kayalıkların yumuşak bir yapısı olduğundan yamaş paraşütçüler için uygun bir ortam oluşturuyor. Atlayış sırasında yaşanacak kazalarda yaralanmaları azaltıyor. Ancak bu havada bile çok riskli olduğunda deniz kenarını tercih etmiş arkadaş. Belkide antreman yapıyordu.

Ormalı Yamaç Paraşütü

Kendisini rüzgarla baş başa bırakarak sahilde yürümeye başladık. Yaz haricinde sahillerin hüzünlü bir hali var. Yanlızlık hissi en üst seviyede. Yaz için hazırlanan kafetaryalar rüzgarların insafına terkedilmiş. Ancak bomboş kumsalda yürümek için ideal. İyot kokulu tertemiz hava ciğerlerinizi doldururken rüzgar ve dalga sesi insana dinginlik veriyor. Kumda bıraktığımız izlerde bol bol fotoğraf çektiktirdik. Çekerkende ıslandık biraz ama hiç dert etmedik. Bugünün hatırası olarak gezi köşem için renkli renkli taşlar topladım.

Profil fotoğrafı çektimek uğruna yaşananlar
Dalga dalga yalnızlık


Mangalımızı deniz kenarında yapmayı planlamıştık ancak sert rüzgarda yapamadık.Biz de Durusu yani Terkos Gölü'nün kenarında ateşimizi yakmaya karar verdik. Ne yedik ama.  Tavuklardan daha çok közlediğimiz patlıcan ve dometeslere doyamadık. Kelle paçadan sonra lezzet gezisi gibi oldu hani.

Mangalların Efendisi

Malzememizi topladıktan son fotoğraflarımızı çekmek için göl kenarında yürüdük. Gölün durumu içler acısı. İskeleler atıl durumda. Su seviyesi oldukça düşmüş. Nilüferler susuzlukta çiçek bile açamamışlar. Can çekişiyorlar. Artık toparlanıp gitme vakti yaklaştığında günün anlam ve önemini ifade eden bir fotoğraf ortaya çıktı.  Mevsim gereği çok nadir aracın geçtiği yol üzerinde köylü çocukların bize verdiği ilhamla yatarak fotoğraflar çektirdik. Yol bizi bırakmak istemiyordu sanki. Aklımız yollarda kaldı .

Çatalca'ya yine doyamadık. Artı Bir Gün'lere daha çok ihtiyacımız var. Üçüncü sefere şimdiden niyetlendik. Hadi hayırlısı.

26 Nisan 2014 - Çatalca

Durusu ( Terkos) Gölü - Ormanlı Köyü

Bataklık gülü Nilüfer Çiçeği







0 yorum:

Yorum Gönder

 
Design by Wordpress Theme | Bloggerized by Free Blogger Templates | free samples without surveys