5 Nisan 2013 Cuma

Şifa Arayanların Ziyaretgahı Bacım Sultan

Bacım Sultan Türbesi
Nallıhan'ın neredeyse her bir köyünde bir türbe var. Bu türbelerin piri Yunus Emre'nin Hocası Tapduk Emre.  Kızı Bacım Sultan, talebeleri Cafer-i Sadık, Ömer Şeyh ve diğerleri her biri bir köyde meftun bulunmakta. Gönül isterdi ki hepsini ziyaret edelim. Biz Tapduk Emre'yi ve Bacım Sultan'ı ziyaret edebildik.

Tekke Köyü
Nallıhan'dan sonra Eskişehir yoluna saparak önce Bacım Sultan'ın görmek için Tekke Köy'e vardık. Türbe'nin ziyaretçisi bol olduğundan oldukça bakımlı. Ancak biz vardığımızda bir gariplik vardı. İn cin top oynuyordu. O sırada ezan okundu. Baktık camiye gelen cemaat yok. İmam yalnız kılmasın diye abdest alıp camiye girdik. Baktık imam da yok. İmam arkadaşlarımdan hatırladım. Köy camilerinde genelde öğle ve ikindi vakit cemaat olmazmış. Bizde şahit olduk. Okunan ezanında merkezi sistem olduğunu sonradan anladık. Bari biz cemaat olalım dedik seferi cemaati yapıp çıktık.
Bacım Sultan Türbesi
Bacım Sultan'ın türbesinin içinde bir çok bayan sandukası var. Türbenin hikayesi bilinmese bile türben başlarındaki rengarenk yazmalardan ve ilginç şekillerde kuru ağaç köklerinde özellikle bayan ziyaretçi sayısının fazla olduğu anlaşılabiliyor. Türbeye özellikle çocukları için şifa arayan kadınlar rağbet gösteriyor. Tapduk Emre'nin çocuğu olmayanların bana akli dengesi bozuk olanlar kızıma gitsin dediği rivayet edilir. Kuru ağaç köklerinin anlamını araştırdım ama bulamadım. Bacım Sultan'ın hikayesine gelince:
Bacım Sultan Türbesi

Tapduk Emre kızını uzak köylerden birine gelin verir. Gelin alayı Tekke köyünün Erenler mevkiine getirirler. Öğle vaktidir. Gelin alıcılar namaz kılmak için hayvanla­rından inerler. Bu arada gelin at üzerinde durmaktadır. Gelin alıcılar namazlarını eda ettikten sonra gelini bıraktıkları Erenler Mevkiine gelirler. Fakat gelini bıraktıkları yerde bulamazlar. çok ararlar nihayet Hamza Sultana giderek ona sorarlar.
 -Gelin eve geldi mi? gelmediğini öğrenince Emrem Sultana haber salarlar,
 -Gelin döndü mu? Emrem Sultan,
 -Gelin yerini buldu. Orada arayın der.
Onlarda geri dönerler, gelini şimdi yatmakta olduğu tepede bir ardıç ağacına dayanmış, oturur bulurlar. kayın pederinin evine gitmesi için teklif yaparlar. O da
 -Ben buraya kadar geldim. Oğlunuz da buraya gelsin der.
 Nihayet damat oraya gider, gelini alır evine getirir ve orada evlenirler.
Bacım Sultan köyde odalar açarak gelen gidenlerin karınlarını doyurur, misafirlerine daima izaz ikramda bulunur. Bu sebeple köye Tekke adı verilir.  


Bacım Sultan Türbesi
Türbeyi gezdikten sonra tam köyden ayrılacakken iki genç gördük. Selam verip sohbet etmeye başladık. Öğrencilermiş. Nallıhan'da yatılı okuyup hafta sonları köye geliyorlarmış. Bize "Hamurlu Suyu" görüp görmediğimiz sordular. Nedir o deyince gelin gösterelim dediler. Aşağıda doğru yürüyüp bir kuyunun başına geldik. Kuyunun hikayesini anlatmaya başladılar.  

Düğünden sonra,Tapduk Emre ve yakınları,hem dünürlerini hem de kızlarını ziyaret etmek için giderler.Babasının geldiği haber verildiğinde, Bacım Sultan hamur yoğurmaktadır. Haberi alınca,elleri hamurlu babasını karşılamaya koşar.Yolda ellerinin hamurlu olduğunu fark edince,ellerini yerdeki otlara sürer ve elini sürdüğü yerde su çıkar.Bu suyla ellerini yıkar. Su hamur koktuğundan adına hamurlu su denilmektedir. 


Bacım Sultan Türbesi - Hamur Suyu Kuyusu
Anadolu'nun her bir karışında ayrı ayrı hikayeler var. Nallıhan'da da bolcana şahit olduk buna.  Bacım Sultan'ı geride bırakıp yeni hikayeler için Soğukkuyu Köyüne doğru yola çıktık. Bizi çok güzel bir şelale ve Zeynel Eren Amcamız bekliyordu. Henüz tanışmamış olsak bile.








 

5 yorum:

Unknown dedi ki...

harika

Adsız dedi ki...

ne kadar güzel

Taptum Emre Kıssa dedi ki...

Değerlerimizi unutturmayana tskkrlr elinize saglik

Adsız dedi ki...

hakkın aşkında coşkun bir aşık, düşlerde ruya mı nerde, ben bilmem, bataklıkta çiçekmi, kaynayan kazanmı, piştim mi. ben bilmem.
anadolumun ezanı, hasretler kavurdu yüreğimi, bunda da vardır bir erkan. hem bakayım hem de okuyayım dedi, internet semalarından, bir selam vereyim dedi...
rabbim eyler ney eylerse güzel eyler... yazdığım oldumu öldümü ben bilmem. kendi kendime dedim ki sözlerimle dedemi andırayım, isyan mı şükran mı ben bilmem. gurbetlerde doğan nerden bilsin ki dilini, işte şimdik hasretimi dile getirebildim mi bilemedim mi ben bilmem. anonim değil coşkun demişler, adı üzerine dönmez, adım gibi dönemedim yurduma, meğersem saklamış beni gurbet topraklarında, yurduna dönemedi, yoldan dönmedi, bu gurbettlerde arılara çiçek ol der gibisine, yuvarlana yuvarlana, burasını buldum, adım gibi dönemedim yurduma, bundada vardır bir erkan piştim mi pişmedim mi ben bilmem...sevinerek sizlere seslendi, belki biri okurda yazısından tanır da coşkun dönmez diye arar sorar.. canım anadolum ve selam.

Adsız dedi ki...

Ben bilmem zikrini çekebilene ne mutlu!!!

Yorum Gönder

 
Design by Wordpress Theme | Bloggerized by Free Blogger Templates | free samples without surveys