3 Nisan 2013 Çarşamba

Sabahın İlk Işıklarında Mudurnu


Nallıhan-Beypazarı rotamızın ilk durağı Mudurnu. Geceden başlayan yolculuğumuz zifiri karanlıkta virajlı yollardan devam etti. Mudurnu'ya vardığımızda daha havanın aydınlanmasına bir saat yakın zaman olduğundan biraz dinlenme fırsatı bulduk.

Sabahın ilk ışıklarında mavi saat çekimi yapmayı planladığımız Doruk Türbe'ye çıkarak beklemeye başladık. Bu bölge saat kulesinin hemen yanında Mudurnu'ya hakim bir tepe.  Klasik Osmanlı şehir yapılarına uygun olarak vadiye kurulu olan şehrin ortasında küçük bir dere akmakta. Şehrin gece bile çok şirin bir görüntüsü vardı.

Safranbolu, Göynük gibi diğer tarihi şehirlerine göre oldukça küçük olmasına rağmen Osmanlı'nın çekirdek şehirlerinde birisidir. Yıldırım Beyazıd'ın şehzadeliğini yaptığı, Fetret Döneminde Çelebi Mehmet'e sahip çıkan yine Kurtuluş Mücadelesinde aktif  rol almış bir şehir. Tüm bu tarihi birikime rağmen hakettiği değeri görmemiş maalesef. Mudurnu denince akla tavuk ve tavukçuluk gelir olmuş son yıllarda.  Sivil mimari örneği tarihi konakları oldukça bakımsız kalmış. Son yıllarda iç turizmin artması ile birlikte evler restore edilmesine rağmen diğer şehirler kadar pay alamamış. Buna rağmen şehrin havası bozulmamış küçük ama canlı bir çarşısı var. Şehirde önemli tarihi eserler mevcut. Yıldırım Beyazıd Camii ve Hamamı, Sultan Süleyman Camii ve Saat Kulesi en önemli olanları. Özellikle hamamın oldukça etkileyici bir kapısı var.

Gece çekiminde sonra havanın aydınlanması ile birlikte şehrin sokaklarını dolaştık. Tarihi havayı soluduk. Çarşısında gezdik. Daha müsait bir zamanda tekrar gelme planı yaptım kendi kendime. Tam ayrılacakken gezinin ilk yol hikayesi çıktı karşımıza. Sinan arkadaşımızın sıcak çorba içme teklifi ile önümüze çıkan ilk lokantaya girdik. Lokanta dediğimize bakmayın iki masası bir ev tipi buzdolabı küçük bir ocağı olan bir yer. Çorbalarımızı içerken Mehmet Usta'mızla yaptığımız sohbette dükkanın son günü olduğunu öğrendik. Nereden denk geldik öyle. Bir ustanın son günü. Emekli olmasına rağmen çalışmaya devam etmiş ama artık iyicene yorulmuş. Bırakma kararı almış.  Elbette küçük esnafın sırtına vurulan verginin de bunda etkisi var. Ustamızla bir hatıra fotoğrafı çekerek gezimizin Mudurnu etabınını tamamlamış olduk.  Uyuzsuyu şelalesine doğru yola çıktık.












0 yorum:

Yorum Gönder

 
Design by Wordpress Theme | Bloggerized by Free Blogger Templates | free samples without surveys