24 Ağustos 2014 Pazar

Erythrai Antik Kenti

Erythrai Antik Tiyatrosu
Karaburun Yarımadası turunda ilk durağım Çeşme Ilıca'da deniz kaplıcasına girip Şevki'nin kumruları ile kahvaltımı yaptıktan sonra kuzeye Ildırı Köyü'ne doğru devam ettim.

Ildırı Köyü, Erythrai Antik Kenti'ne evsahipliği yapmakta. Erythrai Karaburun Yarımadası'nın en eski yerleşim bölgesi. Tarihte kurulan 12 İon kentinin en önemlilerinden birisi. Erythrai kentinin ilk kurucusu Giritli Rhadamanthes’in oğlu Erythros. Kentin ismi de Yunanca “kırmızı” anlamına gelen Erythros’tan türediği, toprağının kırmızı olmasından dolayı Kızıl Kent anlamında Erythrai kullanıldığı düşünülmekte. Erythrai'ya sırasıyla Atina Krallığı, İonlar, Lidyalılar, Persler, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma, Bizans ve Osmanlılar hakim olur. Hangi dönem olursa olsun Ege Denizi'ndeki ticari önemini kaybetmez.

Erythrai Agorası (Ticaret Merkezi) 

1963-1966 yılları arasında Ord.Prof.Hakkı Gültekin ve sonraları Prof. Ekrem Akurgal tarafında yapılan kazı çalışmları sonrasında antik kent ortaya çıkartılır. Akropolde antik tiyatro, agora, Athene Tapınağı, geç dönemde yapılmış Matrone Kilisesi, şehri çevreleyen surlar, deniz kenarında mozaik döşemeli Roma villaları bulunmuştur. Kazı çalışmaları halen devam etmekte.

Erythrai Antik Kenti kazı çalışmaları deniz kenarındaki roma villalarında devam ediyor

Tarihin en ünlü filozoflarından Homer, Erythrai'yı güneşin en güzel battığı yer diye tanımlarmış. Güneşin batışını göremedim ama kentin kurulu olduğu tepeden muhteşem Ege Denizi manzarasını izledim. Adalar inci tanesi gibi dizilmişlerdi denize. Kent gezim boyunca Athena Köpek eşlik etti bana. Kentteki tapınaktan esinlenerek bu ismi verdim. Neredeyse her fotoğrafıma girip poz verdi.

Athena Köpek ile Erythrai'nın Ege Denizi Manzarası

Akropol'ün çıkışında kazı alanının 50 yıllık bekçisi ile sohbet ettim. Babası Selanik'ten mübadele ile gelmiş. Önce Çeşme Dalyan Köyüne yerleştirilmişler. Selanik'te sulak bir köyde yaşadıklarından dayanamamışlar orada. Susuz kurak bir yer o zaman. Sonra Ildırı'ya gelmişler. Köyün altındaki dereyi görünce tamam deyip yerleşmişler. Şimdi dert yanıyor bekçi amcamız. Keşke Dalyanda kalsalarmış diyor.

Deniz kenarında Roma Villalarının kazı çalışmları devam ediyor. Arkeologlar Antep Zeugma benzeri villa mozaiklerini gün yüzüne çıkarmaya çalışıyorlar. Yakından çekmeme müsade etmeselerde çalışma alanını fotoğrafladım. Kazı alanının hemen yanında bahçeler var. Bahçesinde çalışan amcamız selam verip yanaştım yanına. 100 yıllık tarihi kuyudan su çekerken köy hakkında konuştuk. Kazı çalışmalarında ve Ord.Prof.Hakkı Gültekin'den şikayetçi. Köyün neredeyse tamamı sit alanı ilan edilip ve bahçeleri devlet tarafında istimlak edilmiş. Ancak kiracı olarak toprağı işleyebiliyorlarmış. Geçmişte yeni evlenen gençler için ev yaptıklarında profesör tarafından mahkemeye verilmişler. Uzun uğraşlar sonunda inşaat yapmamak üzere anlaşarak beraat etmişler. Bu yüzden pek sevmiyorlar arkeologları. Devlette yeni bir yer göstermediğinden ne yapacaklarını bilmiyorlarmış. Elbette sıkıntısı turizmden pay alamamak. Diğer kıyı şeritleri otellerle dolarken Ildırı'yı tarih kendi kendini koruma altına almış. Köylü amcaya hak vermekle birlikte tarihin korunmuş olmasına daha çok sevindim.
Erythrai Antik Kenti bu tepenin arkasında saklı

Köy hakkında diğer bir not ise ünlü bir diziye evsahipliği yapması. Malum ülkemizde dizilerin meşhur ettiği kent ve köylerimiz çoktur. Ildırı Köyü'nde de "Fatma Gülün Suçu Ne" dizisinin ilk bölümleri çekilmiş. Hatta Fatma Gül'ün tecavüz edildiği yer neresi diye soranlar bile varmış zamanında. Yazık bu ülkenin geleceğine.

Karaburun Yarımadası turumda bir sonraki durağım Balıklıova.


Erythrai Antik Kenti 
Ildırı Köyü Balıkçı Barınağı - Issız koylara gitmek içinde tekne kiralanabiliyor. 
Ildırı Köy Merkezi
100 yıllık kuyuyu incir ağacı tehdit ediyor
Mantone Kilisesi
Erythrai Antik Tiyatrosu'nun Ege manzarası harika
Erythrai'dan Ildırı Köyü
Erythrai denizinde tekneler


0 yorum:

Yorum Gönder

 
Design by Wordpress Theme | Bloggerized by Free Blogger Templates | free samples without surveys