17 Eylül 2014 Çarşamba

Sivas'tan Divriği'ye Trenle Yolculuk

Divriği Tren İstasyonu

Sivas'ta ata topraklarında yaptığım gezimin en özel kısmı Divriği yaptığım trenle yolculuk oldu. Lisede banliye hatlarını, ünivesite yıllarında ise Adapazarı trenini kullanırdım. Ondan sonra trene binmişliği bir veya ikidir. Bu yüzden bir özlem duymuşluğum vardı. Sivas'tan Divriği sabah akşam tren seferleri konulması benim için bir fırsat oldu. 350 km yolu arabayla gitmektense trenle gitmeyi tercih ettim.
Sivas-Divriği Demiryolu Haritası

Sivas istasyonundan raybüsler sefere alınmış. Tramvaya benzeyen  TÜVASAŞ'ta üretimi yapılan yerli üretim iki vagonluk raybüsler TCDD'nin kısa mesafelerde çalıştırdığı özel araçları. 2,5 saat gibi kısa bir sürede  Divriği'ye varabiliyor. Sabah 8'de Sivas'tan kalkıp akşam 4'te Divriği'den geri dönüyor. Bu süre de benim şehri gezmem için yeterli. Zaten zamanımın büyük bir kısmını Ulu Camii ve Şifahane'de geçirdim.

Raybüsler kısa mesafeler için tasarlanmış

Sabah erkenden kalkıp Sivas istasyonuna vardım. Tek gidiş 10 TL iken gidiş-dönüş bileti 17 TL. 350 km karayolunda arabayla yolculuğa göre baya bir ucuza geldi.

Tren beklerken sıradışı bir yol arkadaşı ile tanıştım. İsmi Yaşar.  Kendisini bir demiryolu gezgini olarak tanımlayabilirim. Hayatı trenlerde geçiyor. Engelli kartından dolayı trenlerle ücretsiz seyahat edebiliyormuş. Önce bana Kayseri'den Ankara uçak var mı diye sordu. Açıkçası duraksadım önce. tren beklerken uçak sorulması garibime gitti. Telefonda arama yaıp var dedim. Ayağında parmak arası terlik üzerinde bir kot bir tişörtle hiçte yolcuya benzemiyordu. Nerden geliyorsun nereye gidiyorsun deyip sohbete başladık. İstanbul'dan Sivas'a kadar gelmiş. Seferlere bakıp en yakın tren nereye gidiyorsa ona göre seçiyormuş yönünü. Divriği'ye gidip dönüşte Erzuram'a gitmeyi planlıyormuş. Geceyi trende geçirecekmiş. Bu sayede otel problemi olmuyor haliyle. Olmadı banklarda yatıyormuş. Maalesef eski bir madde bağımlısı olduğundan alışıkmış bu duruma. Tedavi olduktan sonra kendini yollara vurmuş. Bir nevi terapi gibi gelmiş yolculuklar.

Tren gezgini yol arkadaşım Yaşar

Tren kalktıktan sonra arkama yaslanıp yolu izledim uzun uzun. Yıllar sonra raylar üzerinde gitmek güzeldi. Gerçi eski vagonların yerini tutmuyordu ama yine de sevdim.


Sivas'ta Samsun, Kayseri, Malatya ve Erzincan olmak üzere 4 farklı yöne demiryolu hattı var. Divriği giderken önce Malatya yönünde giderken,  Kangal Çetinkaya kavşağında Erzincan istikametinde devam etmekte. Ulaş'a kadar karayolunu paralel de seyrediyor. Daha sonra ana yollardan çıkarak önce Kangal Çayı'nı daha sonra ise Karabel Çayı'nı takip ederek tamamen doğanın içinde bir güzergahta devam ediyor. Anadolu'da demiryolların böyle bir güzelliği var. Dağlık bölgelerde genellikle ırmak ve derelere paralel inşa edilmiş.  Özellikle Karabel Çayı'nın çok güzel bir manzarası var. Bir çok kanyon oluşturmuş. Tren yolu bu kanyonlarda tünelleri geçerek çayın bir sağında bir solunda seyrediyor.Karabel Çayı,  Divriği Kalesi'nin arkasında geçip Kemaliye'ye kadar dağları delip devam ediyor.

Yorgun olmama rağmen bu güzelliği kaçırmak için uyumadım trende. Divriği'ye kadar yolun her metresinin tadını çıkardım. Trenden indiğimde zamanda kendini durdurmuş Divriği bekliyordu beni.

Sivas İstasyonu
Sivas Gar Zili
Trende Yolculuk
Trende Yolculuk
Karabel Çayı
Yarısı yıkılmış asma köprü ile bağlanmış tarihi köprü
Karabel Çayı









1 yorum:

Devirdaim dedi ki...

çayı içmişler bitmiş

Yorum Gönder

 
Design by Wordpress Theme | Bloggerized by Free Blogger Templates | free samples without surveys