4 Kasım 2013 Pazartesi

Doğu Beylerinin Şatosu Hoşap Kalesi

Hoşap Kalesi

Akdamar Adası ve Gevaş Selçuklu Mezarlarından sonra Van Gölü Turu'ndaki son durağımız Hoşap Kalesi. Yol üzerinde Urartular'dan kalma bir kale daha görsekte Gevaş'tan itibaren 100 km'den fazla yol almamızın tek sebebi bu kale olacaktı.

Van-Hakkari yolu üzerinde doğunun karlı dağları arasından akan Hoşap Deresi boyunca yolalarak keyifli bir seyahat sonunda vardık. Kale uzaktan kendini ilk gösterdiğinde gözlerime inanamadım. Bir anda Game of Thrones'un film platosunda hissettim kendimi. Yüksekçe bir kayalığın üzerine kurulmuş kartal yuvası gibi bir orta çağ kalesi vardı önümde. Türkiye'de gezip görebildiğim  hiç bir kaleye benzemiyordu açıkçası. Aslında bir kaleden çok bir şatoyu çağrıştırdı beni. Tarihi araştırdığımda da haklı çıktım. Zamanında yöreye hakim beylerinin sarayı olarak inşa edilmiş.
Zernek Barajı 

Kalenin inşa tarihi kapıdaki ki kitabeye göre 1643 olmakla birlikte Kanuni dönemi sayyahlardan Matrakçı Nasuh kitabında 1543 tarihli Tebriz seferini anlatırken Kale-i Mahmudi olarak Hoşap'tan söz eder. Evliya Çelebi de Seyahatname'sinde kaleden uzun uzun bahsederken iç kale kapını işaret ederek şöyle der : ""Osmanlı ülkesinde kale kapıları hep ağaç üzerine demir kaplı kapılardır ki, ateş etsen ağaç yanar, demirler dökülür. Ama bu Hoşap kalesi kapısının her kanadı üçyüz kantar Nahçıvan demirindendir. Hiç ağaç kısmı yoktur". Ayrıca Fransız Seyyah Amedée Jauberte 1821 yılında yayınlanan eserinde kalede Hoşap'tan "Kudretli bir beyin oturduğu kalenin eteklerinde yer almaktadır" diye bahsetmektedir.
Hoşap Kalesinin Aslanlı Giriş Kapısı

Osmanlı ülkesinde bu kadar kudretli bey kim olabilir derseniz burada Osmanlı Devlet sisteminin çok başarılı bir örneğini görmüş olursunuz. Daha önce Bayazıd ve çevresini yarı bağımsız yöneten İshak Paşa'ya benzer olarak bu bölgeye de Mahmudi Beyleri yüzyıllar boyunca hakim olmuşlar. Selçuklular itibaren İlhanlılar, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Safeviler dönemlerinde varlıklarını korumayı başarmışlardır. Son olarak Osmanlı-Safevi mücedelesinde Osmanlının yanında yer alarak başarılı olmuşlar ve ocaklık statüsü ile birlikte imtiyazlar kazanmışlar. O zamandan Tanzimat Fermanına kadar hakimiyetleri devam etmiş.İşte kudretli Hoşap Beylerinin kısa tarihçesi böyle. Kaleye tekrar dönecek olursak orta çağa özgü bir bir birinde farklı bir çok yapıyı içeren kompleks aslında burası. Surlardan ve gözetleme kulelerin oluşan bir dış kale var öncelikler. Halen az da olsa kalıntıları mevcut. Asıl önemli olan Evliya Çelebini'nde bahsettiği ihtişamlı bir kapıdan girilen iç kale.  Efsaneye göre, Hoşap Kalesi gibi müthiş bir kaleyi inşa eden mimarın elleri, başka bir kale daha yapamasın diye o dönemim geleneğine göre kesilmiş. Bu ürkütücü efsanenin ilk kısmını yani kalenin eşsiz olmasını için gezdikçe anlıyorsunuz. 
Hoşap Kalesi Seyir Köşkü

Dere kenarında yükselen sarp bir yamaca inşa edilerek ön tarafı koruma altına alınmış. Arkada tarafıda eğimli bir arazide dış kale ile güçlendirilmiş. İç kalede ise  camisi, fırını, hamamı, haremi, zindanları ile tam bir saray teşklilatı oluşturulmuş. Bu nedenle bir kaleden çok Avrupa'daki örneklerinde olduğu bir şatoya benzediğini söyleyebilirim.


Kalenin eteklerinde kurulan köyün içerinde yine Mahmudi Beyleri tarafında yaptılan bir türbe medresi bulunmakta. Bu köy ile kale tarihi köprü ile birbirine bağlanmakta. Köprüden geçip kaleye doğru yöneldiğinizde sizi baraka gibi dükkanlar karşılamakta. Van Gölü gezimiz boyunca bir çok kez şahit olduğumuz Anadolu insanının canayakınlığı buradada yaşadılk. Dükkanının önünde abdest alan Marangoz Cavit Amcamıza selam verip sohbete başladık. Dükkanına davet edip çay ikram etmek istedi. Kıramayıp girdik içeri. İlerlemiş yaşına rağmen öyle samimi öyle candan bir tavrı vardı ki  teneke kutuları ters çevirip bizi koltuk yapması, bardakları teker teker yıkaması büyük bir bağ kurdurdu kendisi ile. 



Hoşap Kalesi Önlerinde Asırlık Dükkanlar

Hoşap Kalesi her yönü ile hafızalarımız kazınmış oldu. Selim Amcanın çaylarını içip yola düştüğümüzde masalsı bir geziyi bitirmenin gururu vardı.  

6-Van Gölünün Karşıyakası Tatvan
7-Minareler Şehri Bitlis
8-Keşişlerin Cennet Adası Akdamar

Kaynaklar : Hoşap'ta Mahmudi Beylerine Ait Mimari Eserler - Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top
http://www.hosapkalesikazisi.com/



Hasan Bey Medresesi ve Türbesi
Evliya Köprüsü

İç Kaleden Hoşap Deresi
Dış Kale Gözletleme Kuleleri

Dış Kale
Süleyman Bey Kümbeti ve Evliya Bey Medresesi


6 yorum:

Unknown dedi ki...

Bahsettiginiz marangoz eyer resimde ,atölyede çalışan ise kendisi dedem olur adı cavit değil selim karabulut 'dur. Saygilar

Unknown dedi ki...

Bahsettiginiz marangoz eyer resimde ,atölyede çalışan ise kendisi dedem olur adı cavit değil selim karabulut 'dur. Saygilar

Yoldaki İzler dedi ki...

Eyvallah tam hatırlayamamıştım. Allah razı olsun kendisinden çok hoş sohbeti vardı :)

EĞİTİM DÜNYAMIZ dedi ki...

Mahmudi Beyi, bildiğim kadarıyla şuanki mehemdani aşiretinin devamıdir. Soyadları Yıldız.

Adsız dedi ki...

hoap kalesi,mahmudi beyleri tarafından yapıldı.resimdeki şahıs selim karabulut.mahmudi beyliğinin son varisi ve en yaşlı bireyi.babsı tevfik beyzade selim beyzade mensur bey zade selim bey zade abdi bey.......

Unknown dedi ki...

BURASI HASAN BEY TÜRBESİ DEĞİLDİR ARAP BABA TÜRBESİDİR İSMİ DE HACI YUSUFU NAİLİ DİR

Yorum Gönder

 
Design by Wordpress Theme | Bloggerized by Free Blogger Templates | free samples without surveys