10 Şubat 2014 Pazartesi

Menekşe Plajında Hüzün

Menekşe Plajı
Yine ilkleri yaşadığımız bir günde Candostum Yavuz Alper ile beraber Küçükcekmece sahil bölgesinde küçük bir tur yaptık. Büyükçekmece'den sonra artık Küçükçekmece de benim için sadece bir göl adı olmaktan daha fazla şey ifade ediyor. İlçenin sadece küçük bir kısmında gezinti yapmış olsamda yepyeni bilgilerle dönüyorum.

Küçükçekmece Menekşe Plajı Bölgesi

Gezi bölgemiz Küçükçekmece Gölü ile Marmara denizi arasında kalan iç kumsal olarak adlandırılan kısım. İlk durağımız bir yat atölyesi. Denizlerde seyreden tekneleri inşa halinde görmek küçük teknik gezi gibiydi. Mesleğe ilk başladığım yıllarda yaptığım atölye stajları geldi aklıma. Mengeneler, tornalar, testereler vs. Teknelerle hatıra fotoğrafı çektirip sahile doğru yürümeye devam ettik .


Menekşe Deresi boyunca kayıklar bize çok güzel kareler çekme fırsatı verdi. Dere kenarında  ilginç bir yapı karşıladı bizi. Menekşe'de ki hüzün burada başladı. Önce bacası ile selamladı bizi 1898  Fransız yapımı Osmanlı Kibrit Fabrikası. Tarihi fabrikalara karşı bir sempatim var nedense. Bir sanayi yapısı olmasına karşıt estetikten taviz verilmemiş geçmişte. Hakkında yaptığım araştırmaya göre ilginç bir hikayesi var. Başka bir yazıda bahsetmek isterim uzun uzun. İçine girip fotoğaf çekmek istediğimizde bir görevli karşıladı bizi.

Osmanlı Kibrit Fabrikası
Özel bir teşebbüs tarafından klip türü çekimler için set olarak işletildiğini öğrendik. Ticari bir amacımızın olmadığını söylerek bir kaç kare çekmek için izin istedik. İçeride bizi çok farklı bir atmosfer bekliyordu. Ön cephesi  ve bacası sağlam olmasına rağmen yapını iç kısmı ve tavanları yıkık döküktü. Belkide bilerek böyle muhafaza ediliyordu. Bir de duvarlara çizilen grafitilerle tam bir çekim alanına dönüştürülmüştü. Fabrikadaki çekimlerimiz çok eğlenceli geçti. Model çekimlerinden pek hoşlanmasamda mekan güzel olunca insanın pek keyif verdi. Profosyonel çekim yapmak isteyen arkadaşlar için çok güzel bir mekan. Kibrithane.com'dan yetkililere ulaşabilirsiniz.


Fabrikadan çıkıp ünlü Menekşe plajına geldi. Aslında eski ismi Haylayf plajı. Evet haklısınız. Okudunduğu gibi yazılmış. Bir zamanlar Yeşilçam yıldızlarının uğrak yeriymiş. Zamanla önemini yitirip başka bir isimle anılır olmuş. Beyaz Don Plajı. Neden bu ismi aldığı malum. Aslında oldukça çok güzel bir plaj. Yaz aylarında olmasa bile kışın kumlarda yürüyerek dalgalarında getirdiği iyot kokusunu hissedebilirsiniz. Bizim kısmetimize güneşin bulutlarla  mücadelesi sonunda oluşan ışık hüzmeleri eşliğinde görme fırsatımız oldu. Yalnız kumsallar, çatlamış beton iskele, yapraksız karabiber ağaçları, martıların çığlıkları ile havada hüzün varken biz baya bir eğlendik halbuki.

Küçükcekmece'de kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ne zaman olur Allah bilir.
















6 yorum:

AussieBaron dedi ki...

TSKLER.,, TARIHI VE GUZELLIGI ILE ENFES BIR BINA

https://plus.google.com/100719724565080065830?authuser=0 dedi ki...

Teşekkürler.

Unknown dedi ki...

Merhaba :)) Düğün fotoğraflarım için yer araştırırken sitenize rastladım, çok hoşuma gitti çünkü tam ben de küçükçekmece civarına bakıyordum acaba bu kibrit fabrikası tam olarak nerede, menekşe plajına yakın mı 2 saatte hepsinde fotoğraf çekilebilir miyiz diye planlamaya çalışıyorum da :)

Yoldaki İzler dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Yoldaki İzler dedi ki...

Teşekkürler

Yoldaki İzler dedi ki...

Merhaba öncelikle Tebrik ederim :) Menekşe plajında fabrika ancak yakın zamanda restorasyon yapılmış baya değişmiş kibrithane.com'dan bakabilirsiniz

Yorum Gönder

 
Design by Wordpress Theme | Bloggerized by Free Blogger Templates | free samples without surveys