8 Eylül 2013 Pazar

Kapıdağ Yarımadası Efsanesi 2. Bölüm

Küçükova Koyu
Sabah kalkmak bilmedik. Normalde kamp alanlarında gün doğumu ile kalkılır. Ama bizimki hem biraz kafa kampı oldu hem de gece yaşananlardan dolayı uykumuzu olamamıştık. Çadırımızı etrafında boyunların çanlarla dolaşan keçiler olmasa daha çok uyurduk belki. Artık bir gayret deyip çıktık dışarı. Saat 11 olmuştu neredeyse. Biz gece denize girmeyi hayal ederken öğlen bile giremiyecek kadar hava soğuktu. Güneşli bulutlu fotoğraf için çok güzel bir hava vardı ama tertemiz. Geçen sefer bu koya gelmiş baya bir yüzmüştük. Hem koy hem açıktaki küçük adaya hayran kalmıştı. O günden beri burada kamp yapma planımız vardı. Her şeye rağmen bunu gerçekleştirdiğimiz için mutluyduk. Buraya kadar gelipte denize girmeden olmazdı. Hava esiyor olsa bile su halen sıcaktı o yüzden pek zorlanmadık. Bizim denize girdiğimiz gören diğer kampçılarda herhalde bizden cesaret alıp denize girmeye başladılar.  Denizde Yavuz'la birbirimize anlattığımız hikayeler devam etti. Gezinin en can alıcı  kısmı bu oldu galiba. Çok keyifli zamanlardı.
Kapıdağ Yarımadası Rota
Timsah Adası
Küçükova koyu
Deniz faslını da bitirip çadırımızı topladık. Kahvaltı yapmak için arabamızın yanına gittik. Aslında kahvaltı için alışveriş yapmamıştık. Akşamdan kalan ekmeğimizle kalan peynir zeytinle karnımız doyurduk. Birde yarım kavunumuz vardı. Ama öyle bir yedik ki akşama kadar başka bir şey yemedik ne hikmetse.
Küçükova Koyu
Yol boyunca güzel gördüğümüz yerlerde durup fotoğraf çektik. Nereye gitsek Marmara Adası vardı. Geçen gezide sanki daha bir çekici gelmişti kıyıdı. Narlıya geldiğimizde adada ki ikinci deniz feneri bulduk. Balyos Deniz Feneri. Kapsüle Feneri kadar güzel olmasa fener fenerdir diyip fotoğraflarını çektik. Bu kısmı Paşa Limanı Adası manzarası hakim. Çok ilginç bir ada burası. Uç kısmında ayrı bir ada gibi gözüken kısmı deniz seviyesinde bir yol bağlıyor sadece. Marmara adaları da gidilip görülmesi lazım. Geçen gezin farklı olarak gözümüze iki ey takıldı. Birincisi tepelere yapılan rüzgar santralleri diğeride denizdeki balık çiflikleri. Yıllar içersinde bakalım başka neler değişecek.
Balyos Deniz Feneri
Narlı Rüzgar Santralleri
Narlı'yı da geçip Ocaklara vardık. Serinlemek için sahilde bir kafeye oturduk bir müddet. Ocaklar şirin bir tatil kasabası. Karşıyaka gibi belde statüsünden mahalleye geçmiş durumda. Zaten çokte gerekli değil. Erdek'in hemen dibi sayılır. Fazla zaman kaybetmeden Erdek'e doğru devam ettik.
Ocaklar
Ocaklar

Erdek merkeze geçen sefer çok az bir zaman ayırmıştık. Şimdi biraz daha fazla zamanımız vardı. Ancak Kyzkos'u bu sefer görmek istiyorduk. Gün batımına yakın zaman kadar Erdek'te kaldık. Önce geçen sahil boyunca bir yürüyüş yaptık. Erdek sahilde oturanlar evlerinde çıkıp denize giriyorlar. Hatta ev dedikodularını sahilde kurulan teralarda bile yapıyorlar diyebilirim.  Çok güzel bir sahil şeridi var. Palmiyeler sıralanmış. Birde tarihi Çam Fıstığı ağaçları. Devasa bir top gibi yükselmişler göğe.
Erdek
Erdek

Geriye dönüp balıkça barınağına yöneldik. Buradan Zeytinli Adası'nın fotoğraflarını çektik. Bu ada arkeolojik kazıların yapıldığı bir ada. Zamanında bu tarihi eserlerin üzerine inşa edilmiş devlet kurumları varmış. Ne hazin bir durum. Köşede bir balıkçı kahvesi var renkli sandalyeli. Oturup bir çay içelim dedik. Sahibi yanaştı sohbet etmeye başladık. Fotoğrafa meraklı. Kendi çektiği fotoğrafları gösterdi. Birde içeri davet etti. Tam bir deniz müzesi gibi. Doldurulmuş balıklarla dolu.
Zeytinli Adası
Erdek Balıkçı Kahvesi
Erdek Balıkçı Kahvesi
Sahilde çekim yaparken karşı kıyıda bir tepelikte kaleye benzeye bir yapı gördük. Nedir bu deyince sonra yapılan bir şey cafe felan var dendi. Erdek'e özgü bir hatıra kalması için hediyelik eşya bakarken bu tepeden çekilen fotoğrafları gördük. Erdek'i karşıdan görmesi güzeldi. Kyzikos geçmeden önce buradan bir iki kare almak istedik. Vardığımız buradan gün batımınında mavi saatinde çok güzel çekilebileceğine karar verdik. Yalnız Kyzikos mutlaka çekmemiz gerekeceğinde günbatımını başka bir zamana ertelemek durumunda kaldık. Ancak mavi saat için geri dönecektik tekrar.
Erdek
Erdek
Birazda acele ederek  Kyzikos Antik kentini bulmaya çıktık. Aslında çok bulunmayacak bir yer değil. Bandırmada'dan gelirken Düzler mevkiinde yolun ortasında kocaman bir tabela var. Ama girilen yol küçükcük bir şey. 50 mt sonra kalıntıların yanındasınız. Hepsi bu. Ama Erdek tarafında gelirke hiç bir tabela yok. Bir kaçırdık dolaştık durduk köyler arasında. Neyse sonunda varmıştık. Öok bir şey bulacağımızı ummuyorduk. Amma ummadığımız kadar güzel bir şehirle karşılaştık. Devasa bir şehrin kalıntıları vardı. Zamanında müslümanlar tarafında Belkıs'ın sarayı olarak denirmiş buraya. Çok güzel sütun işlemeleri aslan heykelleri yerlerdeydi.  Depremle yıkıldıktan sonra bir daha ayağa kalkamamış şehir. Unutulup gitmiş. Kalanlar bile ne kadar güzel bir şehir olduğunu kanıtı. Ancak burada yine bir işgüzarlıkla karşılaştım. Fotoğraf çekerken bir grup yanaştı yanıma. Elinde kamera olan birisi bana dönerek " Hımm büyük bir makine profesyonel çekim yapıyorsunuz. Ama böyle detay çekemezsiniz. Lütfen genel çekim yapalım" dedi. Kazı çalışmaları devam ettiğimden sorumlu olduğunu düşündüğüm kişinin söylediklerine olumlu karşıladım. Ancak yanındaki dalkavuklar birisi giderken işçilerde birisini başıma dikti. Sanki kaçakçılır yapıyoruz. Sinirlerim tepeme çıktı. La havle deyip çekimi kestim arabaya döndüm. Arkeologlara karşı bir antipatim vardı zaten. Daha bir katlandı sanki. Devlet memur havası vardı  sanki yada oranın patronu. Tüm gezi boyunca canımı sıkan tek durum bu oldu. Domuzlara bile canım sıkılmazken.
Kyzikos Antik Kenti

La havle çekip Erdek'e geri döndük. Artık geziyi mavi saatle taçlandırmanız zamanıydı. Kaya Rock diye adlandırılan tepeye çıktık. Aslında burası tamamem mermerden oluşan bir tepelik. Bu yüzden yerleşim olmamış herhalde. Belediye burada bulunan mağaralarıda alan bir sosyal alana çevirmiş. Güzel manzarası var. Akşamcılar bizden önce yerlerini almışlardı. Onların ateşli muhabbetleri arasında çekimlerimi yaptık. Mavi saatte beklenen renkli bir şehirdir. Erdek'te bunu beklerken biraz beklentimiz altında kaldı açıkçası. Yazlık bir şehir olduğundan evlerinin büyük çoğunda ışık yanmıyordu. Denizden gelen büyük bir feribot kıyıya yanaşarak imdadımıza yetişti. Tüm ışıkları ile fotoğrafımızdaki yerini aldı.
Erdek Gece
Erdek Gece

Kapıdağ Yarımadası Efsanesi'ni tamamlamanın gururu vardı. Kapıdağ 3 yıl önce kendini aşık etmişti bize.  Bu gezi ile birlikte bu sevda daha bir alevlendi. Hatıraları ile hafızamızda derin izler bıraktı.

Kapıdağ Yarımadası Efsanesi 1. Bölüm

Facebook Balıkesir Albümü
Flickr Balıkesir Albümü
Kyzikos Antik Kenti
Kyzikos Antik Kenti
Kyzikos Antik Kenti
Kyzikos Antik Kenti


1 yorum:

Handan dedi ki...

ara ara özlesem de o tarafları şimdi annemin yazlığı bütün bu ihtiyaçlarımı karşılıyor, çünkü konsept aynı... yazlıktan son iki yıl zarfında bahsediyorum ama yer bildirmeden:) kalabalıklaşmasın.

Yorum Gönder

 
Design by Wordpress Theme | Bloggerized by Free Blogger Templates | free samples without surveys