İçinde Endülüs geçen her cümle benim için değerli artık. 15 yıla varan Endülüs'e ilgim kapsamlı bir gezi planı yapma seviyesine geldi. Bunun öncesinde İstanbul ve Türkiye'de ki Endülüs izlerini takip etmek isterken uzaklardan tanıdık bir ses duydum. Radyo Vogaye'nın reklamlarında çıkan Tomatito'nun sesi. Açıkçası bu ismi ilk defa duymuştum. Ancak çaldığı ezgileri o kadar yakın hissettim ki hemen bu konsere gitme kararı verdim.
Camaron de la isla |
Öncelikle Tomatito hakkında küçük bir araştırma yaptım. Asıl adı José Fernández Torres. Endülüs'ün Sevilla bölgesinden. Yakında zamanda Grammy ödülü kazanmış. Ayrıca Vengo adlı film için yaptığı müziklerle César Ödülü'nü almış. Şöhretini uzun yıllar meşhur İspanyon solist Camaron de la isla'nın yanında gitarist olarak çalışmasına borçlu. Tam 18 yıl. Büyük bir sadakat örneği. Ortağı öldükten sonra solo albümler yapmaya başlamış. Dünya çapında Flamenko'nun yaşayan en büyük icracılarından biri olarak görülüyor.
Tüm bu başarılı geçmişe rağmen benim için önemli olan Endülüs bölgesinde bir sesin olmasıydı. Bu ruh haliyle konseri gittim. Sadece müziğe konsantre olmak için kameramı bile getirmedim. Ki buna pişman olmadım değil.
Tomatito'nun müziği ile birlikte Kurtuba sokaklarında dolaşmaya çıktım. El-Hamra'nın koridorlarında buldum kendimi. İbni Haldun'dan felsefe dersi İbni Rüşd'den felsede dersi aldım sanki. İdrisi ile coğrafyaları keşfetmek için yelken açtım. İbni Battura ile yollara düştüm. Tarık Bin Ziyad'ı düşündüm ve yaktırdığı gemilerini. Aklıma geldi Colomb'a rehberlik eden meçhul Endülüs'lü. Bir de Halife Abdurrahman'ın çöllere özlemini gidermek için hurma bahçesi gibi sütunlarla donattığı Kurtuba Camii'ni. Ah Endülüs. Sonra hüzünlendim Barboros'un Endülüs kıyılarında taşıdığı müslümanlar gözümün önünde geçince. Ki o müslümanlar İstanbul'a kadar gelmişti.
Bir Flamenko konserinde bunlar düşünülür mü diyebilirsiniz. Ancak gitarın ilk icat edildiği bölgenin Endülüs olduğu ve flamenkonun Müslümanın, İspanyolun, Yahudinin, Çingenenin ve başka hangi kavim varsa ortak yaşadığı bir ortamdan çıktığı düşünülürse haksız sayılmam. Ben sadece yaşadığım duyguları aktardım o kadar.
Tomatito müthiş bir yetenek. Konser boyunca onun eli ayağı ne kadar çalıştı ise bizimkide o kadar çalıştı. Ben de dahil herkes ritim tutuyordu istemsiz olarak. Tüm parçalardan sonra salonda müthiş bir vardı. Sadece Tomatito'ya değil. Kendisine eşlik eden diğer müzisyenlere de. Konser bittiğinde büyük bir alkış tufanı koptu. Sahneden çekildikten dakikalar sonra bile alkış devam ediyordu. Bu kadar ilgiyi karşılıksız bırakmayan Tomatito tekrar sahneye dönerek son bir parça daha çaldı. Müthiş bir geceydi.
Hayatım boyunca gittiğim en yüksek ücretli konser olsa da hakettiğini düşünüyorum. Bu noktada Avea'nın iyi iş çıkardığı söylemek isterim. Radyo Voyage'da uzun zamandır duyuyordum Avea Sıradışı Müzik konserlerine ilk defa gitme fırsatı buldum. Çok güzel bir organizasyon yapmışlar. Tebrik etmek lazım. Tomatito'yu görmek isteyenler için bir fırsat daha var. Mayıs ayında İş Sanat'ta olacak. Bence kaçırmayın derim.
Kaynak :
http://www.tomatito.com/
http://www.aveakonserleri.com/konser/38/tomatito.aspx
***
Vengo Film Müziği :
Uzun yıllar birlikte çalıştığı Camaron de la Isla ile birlikte
0 yorum:
Yorum Gönder