Rahmi Koç Müzesi : Sanayi Tarihinde Eğlenceli Bir Yolculuk ~ YOLDAKİ İZLER

İstanbul'da Haliç kıyısında Osmanlı'dan başlayarak günümüz Türkiye'sinin sanayi tarihine ışık tutan bir müze var. Rahmi Koç Müzesi. Eğer çocuklarınızla güzel bir vakit geçirmek istiyorsanız muhakkak ziyaret etmelisiniz. Sömestr tatili fırsat bilerek kızımla güzel bir hafta sonu geçirdik.

Müze Maketi

Osmanlı sanayileşmesinin merkezi durumunda olan Haliç kıyısında Hasköy semtinde geniş bir alanda kurulu olan müzenin iki merkez binası var. Birinci Tarihi Lengerhane Binası. Osmanlı'da sanayi binaları genellikle imal edilen ürünün sonuna "hane" getirilerek isimlendiriliyordu. Baruthane, Feshabe gibi. Lengerhane bunlarda biri. Lenger gemileri sabitlemek için kullanılan çapalara deniliyor. Lenger fabrikası yada çapa fabrikası denilmesinden daha samimi geliyor bana. Bu yüzden Osmanlıca terimler çok hoşuma gidiyor. Özellikle astronomide verilen isimler. Müzenin diğer binası ise Tarihi Hasköy Tersanesi ve çevre binaları. Tersane Şirket-i Hayriye vapurların bakım ve inşası için yapılmış.

Lengerhane Binası

Hasköy Tersanesi

Müze, hem bulunduğu semt hem içinde içinde yer aldığı binalar ile bir devre ışık tutmaya yetmekle birlikte sahip olduğu diğer objelerle birlikte çok değerli bir müze durumunda. Özellikle ulaşım sanayisi üzerine geniş bir koleksiyonu var. Karayolu, demiryolu, denizyolu ve havacılık. İrili ufaklı aklınıza ne geliyorsa müze içerisinde görebilirsiniz. İkinci Dünya Savaşında düşmüş bir uçak, Sultan Abdülaziz'i Avrupa'ya taşıyan vagon, İstanbul'a yıllaca hizmet etmiş Fenerbahçe Vapuru ve daha nicesi.

Kızım Hüsna'nın büyük keyif aldığı ve tüm gün süren gezimize önce Tarihi Lengerhane Binasında başladık. Tahmin edeceğiniz gibi binanın etrafı tarihi çapalarla dolu. Binaya girişte sol tarafta uçak ve gemi maketlerinden oluşan geniş bir arşiv karşılıyor. Kısa bir koridordan geçtiğinizde büyük kubbenin altında sergilenen lengerlerin üretildiği makineleri görebilirsiniz. Asma katlarda ise bilimsel aletlerler var. Mikroskoptan gök küresine kadar bir çok şaşırtıcı tarihi alet. Biranda kendinizi geçmişe yolculuk yapmış hissediyorsanız. Bu bölümde benim en çok dikkatim çeken ise kameralar bölümü oldu. Fotoğraf makinelerinin gelişimi safha safha görülebiliyor. Binanın bahçesinde birde keşif küresi var. Özel hazırlanmış bilimsel konularda kısa belgeseller küre şeklindeki yapının tavanına yansıtılıyor. Koltuklarda yatar vaziyette izlendiğinde üç boyutlu bir görüntü oluşuyor. Çocuklar için oldukça keyifli.

Tersane'nin kapalı kısmında sergilenen klasik otomobillerin göz kamaştırıcı renkleri içerisinde buluyorsunuz kendinizi. En geniş araç koleksiyonuna sahip müzelerinde bir tanesi burası. Sadece otomobil değil itfaiye araçları, kamyonlar, bisikletler yani tekerlekli araç aklınıza ne geliyorsa karayolu ulaşım bölümünde yer alıyor. Demiryolu için hazırlanmış özel bölümde bir birinden özel objeler var. En nadide eser ise sultan vagonu. Sultan Abdülaziz'in maketinin de bulunduğu vagon rengarenk süslemeleri ile dikkat çekiyor. Moda tramvayı, atlı tramvaylar ve diğerleri. Sahil kısmında tarihi gemiler sergileniyor. Ayrıca tersanenin kızak sistemi halen ayakta. Müze içerisine yapılan Şifa Eczanesi, Haliç Oyuncakçısı, Gemi Donatım gibi isimlerle adlandırılan küçük dükkanlar oldukça keyifli.

Sultan Abdülaziz Maketi

Kunduracı

Müzenin açık alanlarında ise büyük objeler sergileniyor. Büyük dediğime bakmayın devasa objeler. Turgut Reis vinci, savaş uçakları, tanklar, helikopterler. Sahilde Fenerbahçe Vapuru ve Turgut Reis Deniz altısı ziyaret edilebiliyor. Denizaltıya 9 yaşından küçükleri almadıklarından giremedik. Fenerbahçe Vapuru'nun içerisinde kafeteryası var. Müze giriş ücreti vermeden girilebiliyor. Ayrıca minyatür bir tren hattı yapılarak saat başı müzeden Atatürk Köprüsünün altına kadar sahil boyunca seferler düzenleniyor.

Hasköy Treni

Fenerbahçe Vapuru ve Oruç Reis Denizaltısı

Müze içerdinde çocuklar için düzenlenmiş özel oyun alanları var. Çeşitli malzemelerden matematik ve zeka oyunları. Hüsna'nın en çok ilgilendiği alan burası olsa gerek. Müze turunun sonunda tekrar gelmek istedi.

Fotoğraflardan anlaşıldığı üzre çekim yasağı yok. Kimse başınıza dikilmiyor. Zaman zaman yapılan farklı sergiler ile tekrar tekrar görmek mümkün. Yolunuz muhakkak düşecektir.