Kınalıada Seyrüsefer Notları
Bu hafta rotamızı lise yıllarından beri gidemediğim Kınalıada’ya kırdık. Candostumla yaptığımız mutat adalar gezilerinde Kınalı hep mahsun kalmıştı. Vapur uzakta adalara yaklaştığında ilk önce o bizi karşılamasına rağmen “Selamsız” misali birkaç fotoğrafını çekip arkamıza bile bakmıyorduk. Bu sefer tercihimizi belkide bu kırgınlığı gidermek için Kınalı’yı tercih ettik. İnternette yaptığımız birkaç araştırmada Kınalı için olumsuz cümleler olmasına rağmen gezimizin sonunda bunlarının tümünün asılsız olduğuna kanaat getirdik. Şunu söyleyebilirimki belkide adalar arasında en çok hoşuma giden oldu bile diyebilirim. Belki de bunda çok güzel bir geçirmiş olmamım etkisi de vardır. Bir günde bir çok güzel duyguyu beraber yaşadım. Fotoğraf, deniz ,güneş, doğa, yürüyüş, bisiklet ( bu seferin süprizi deniz bisikleti ) , arkadaşlık, huzur, yalnızlık hepsi yaşandı bir günde. Fotoğraf altlarına notlar almadım. Yalnız tüm duyguları ifade eden seçme zengin bir albüm oluşturdum. Modern mimarisi ile Kınalıada Camii, kendine özgü sessiz sokakları, mütemmim cüzü haline gelen antenleri, büyük bir hüznü hatırlatan yassı ada manzarası, tertemiz denizi, ağaçsız ama yemyeşil toprakları, adına yakışır kızıl kayalıkları, sıra sıra bisikletleri, fayton olmadığından yük taşımada kullanılan el arabaları ile Kınalıada hatıralarımda kalacak güzel bir yaşattı. Bu kadar yakın olupta ne kadar uzak kalmışız adaya. Belki daha uzun anlatmalı belki daha uzun yaşamalı Kınalı’da. Gelecek sefer planları yapmalı Kınalı’ya.
Söz bitti sıra fotoğraflarda ...
***
17 Haziran 2012 - Kınalıada
16 Eylül 2012 Pazar
Kınalıada Seyrüsefer Notları
10:01
https://plus.google.com/100719724565080065830?authuser=0
No comments
0 yorum:
Yorum Gönder