Samanlı Dağları |
Yürüyüş Rotası |
Martıların Dansı |
1+1 daire büyüklüğüde tarihi çınar. |
Zorlu mücadele başlıyor |
Yavaş yavaş yükselmeye başladığımızda günün ilk sürprizi ile karşılaştım. Sisler arasında Adalar gözüktü. Kartal-Pendik hattında yıllardır seyrettiğim Aydos Tepesinden de görmüşlüğüm olan adaları karşı kıyıdan ilk defa seyrediyordum. Hayal mayal da olsa güzel bir duyguydu.
Sisler arasında Adalar |
Küçük Dipsiz Göl |
Kuru yapraklar üzerinde yol devam |
Dipsiz Göl Şelalesi |
Büyük Dipsiz Göl |
Rengarenk yürüyüş grubumuz |
Yol boyunca yeşilin her tonunu gördük. Birde derenin sesi eşlik edince daha bir zevkli oldu. Asırlık ağaçlar çıkıyordu karşımıza. Heybetli heybetli. Ancak birisi vardı ki üzerinde misafir ettiği canlılarla bizi hayretler içersinde bırakmıştı. Yarım daire şeklinde mantarlar ağacı gövdesi boyunca büyümüştü. Kaya gibi serttiler birde. Allah'ın yarattığı ortak yaşam alanlarına birisine şahit olduk.
Dere kenarında yola devam |
Ağaçta kaçak yapılaşma var. |
Erikli Şelaleleri ( Alt Şelale) |
Artık neredeyse günün sonuna yaklaşmıştık ama halen 8 km yolumuz vardı. Grup büyük bir istekle devam etme kararı aldı. Erikli Yaylasına varmıştık. Geniş düzlüklerle Marmara Bölgesinin en yüksek yaylalarından birisi. Günün ikinci sürpriziyle de burada karşılaştık. Önce hava da bir iki leylek gördüm. Sonra bir sürü geçti önümüzden. Az sonra ise hayatımda gördüğüm en ilginç manzaralarda bir tanesi vardı. Kurumuş yüksek bir ağacın üzerinde en az 20 tane leylek tünemişti. İncecik bacakları ama cüsseli gövdeleri ile o kuru dallar üzerinde nasıl da duruyorlardı öyle. Daha yakından çekmek için yaklaştığımda yerde 30-40 leylek daha gördüm. Muhteşemdi. Gölyazı'da çatılarda görmüştüm ama bu kadar çok leyleği ilk defa görüyordum. Artık neye dalalet ediyorsa.
Birisi havada leylek görmekten mi bahsetti ? |
Yerde görünce aynı durum geçerli mi ? |
Tekrar patika yollara girerek son bölüme yaklaşıyorduk. Gür akan derenin sesi vadide yankılanıyordu. Programımızda olan son durak Mere Şelalesiydi. Yolu olmayan bu yüzden pek bilinmeyen bir şelale. Çok merak ediyordum. Yanına yaklaştığımızda ise yağmur şiddetini iyicene artırmıştı. Görebilmek için ufak bir tepeyi tırmanmak gerektiğinden hem güvenlik hem zaman kaybetmemek açısından rehberlerimiz devam etme kararı aldı. Çokta merak etmiştim halbuki. Bu kadar yaklaşıp göremeden sadece sesini duyarak yanından ayrıldık. Bundan sonra yaklaşık 2 saat Teşvikeye Deresi boyunca yürüdük.
Zorlu geçişlerde vardı |
Yolun sonunda otobüsümüz bizi bekliyordu. Akşam yemeği için köy pidecine doğru devam ettik. Grubun bir kısmı yürümeyi tercih etti tüm yorgunluklarına rağmen. Araçla giderken çok güzel bir göletin önünde geçtiğimizde yürümediğime pişman oldum. Ama yorgunlukta inip fotoğraf çekmek bile istemedim.
Hayal gücümüz de yanımızdaydı tüm gün |
Yağmurda yürümek başka bir zevk |
Anadak Yürüyüş Grubu |
Baharda yürüyüş bir başka |
Rengi gibi kokusuda çok güzel |
Kaç ton renk var sayan var mı? |
Tatlı su yengeci de çok tatlıydı |
0 yorum:
Yorum Gönder