İstanbul'da yapılabilecek en güzel aktivitelerden birisi boğaz boyunca yürümektir. Hele hava açıksa hangi mevsimde olursa olsun büyük keyif alırsınız. Elbette lale ve erguvan zamanlarında yapılırsa daha bir başka olur. Diğer küçük bir not ise güneşli ama rüzgarlı havalarda İstanbul tüm kirinden pasında arınıyor. Tertemiz bir renge bürünüyor. İşte bu zamanlarda denizin mavisi ile gökyüzünün mavisi arasında bembeyaz bulutlar buluşursa muhteşem kareler yakalanabilir. İşte böyle günde can dostumla birlikte Üsküdar'dan başlayarak boğaz kenarında gidebildiğimiz yere kadar yürümeye karar verdik. Fotoğraf derdimiz olmasa belki de Beykoz'a kadar yürüyebilirdik ama Kandilli'ye geldiğimizde gün bitmişti. Artık buradan sonrası başka bir yürüyüşün konusu olacaktı.
Rotamız |
Paşalimanı |
Kuzguncuk |
Kuzguncuk Camii ile Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi |
Hamid-i Evvel Camii |
Beylerbeyi İskelesi |
Beylerbeyi Kayık Barınağı |
Beylerbeyi İskelesi |
Çengelköy |
Çengelköy Salatası |
Kuleli Askeri Lisesi |
Kuleli Yakamoz Kafe |
Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii |
Boğaz yürüşümüz sırasında ki en ilginç sahnelerden biriside büyük inşaatların yapımında kullanılan kule vinçlerden bir tanesinin Tarihi Clifton Yalısı'nın tekrar yapımı için tam deniz kenarına kurulmuş olmasıydı.
Clifton Yalısı İnşaatı |
Dünya Mutfağı |
Kuleli Askeri Lisesi |
Rumeli Hisarı |
Kuleli |
Kuleli |
Kuleli |
Kuzguncuk'tan Köprü Kesit |
Kuzguncuk |
Paşalimanı |
İncir Ağacı |
Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii |
Kuleli'nin kulesi |
Kuleli'den Boğaz |
Boğaz Köprüsü altında Beylerbeyi Sarayı |