Her zaman bizi bekledikleri yere varırız.(Güzergahlar Kitabı)
Lizbon'dan başlayıp Viyana'da son bulan 16.yy ait bir yol hikayesi. Tarihi bir olaydan esinlenerek eğlenceli bir yolculuğa çıkartıyor bizleri. Portekizli yazar Jose Saramago'nun okuduğum ilk kitabı. Hem tarzına hem satır araların kurduğu cümlelere hayran kaldım. Öncelikle yazarın ilk dikkati çeken özelliği nokta ve virgül haricinde noktalama işaretlerini kullanmaması, özel kelimelere büyük harf ile başlamaması, diyalog cümlelerin sonunu "dedi" ile bitirmemesi. İlk başlarda garipsensede yazarın sıcak cümleleri tüm olumsuz havayı dağıtıyor. Keskin bir mizah anlayışı var. Zeka dolu cümleleri tüm kitaba özenle yerleştirmiş. Ayrıca kitap yazarın ölümünden önce eşinin telkinleri ile hasta yatağında yazdığı son eserlerinden. Kitabı eşine ithaf ederken kullanıdığı "ölmeme izin vermeyen eşim Pilar’a" cümlesi ile çok edebi bir şekilde ifade etmiş.
Bir yolculuğu anlatılması, Endülüs'ün bir parçası olan Portekizden başlaması, Fil üzerinden Hannibal ile ilişkilendirmesi, file verilen Muhteşem Süleyman ismi ile Kanuni'ye gönderme yapılması kitapta beni çeken konular oldu. Konusu tarihi bir olaya dayanıyor. Portekiz Kralının, İspanya-Avusturya kralı hediye ettiği bir filin hikayesi. Ve onun Lizbon'dan Viyana'ya uzanan yolculuğu.
Akıcı üslübu ile cümlelerin üzerinde durarak altını çizerek okuduğum bir roman oldu. Aşağıdaki cümlelerden bir kaç tanesini okuduğunuz da bana hak vereceksiniz. Bu anlamlı cümleleri bazen fil terbiyecisi Subhro'nun ağzından anlatır, kimi zaman da hikaye anlatıcı olarak direk kendisi dile getirir. Tekrar okumayı düşünebileceğim bir kitap.
- Sürekli tekrarlanan övgüler, kesinlikle memnuniyetsizlikle son bulacaktır, aslında birer yergi sayılırlar.14.s.
- En iyi cins kumaş bile lekelenir. 28.s.
- İyi fikirler de kötü fikirler de aynı dertten mustariptirler, demokritosun atomları ya da bir sepetteki kirazlar gibi birbirine bağlıdır.35.s.
- Fil, bir filden çok daha fazlasıdır.37.s.
- İlk gün herşey kötü gider.38.s.
- Elvada dünya, giderek berbatlaşıyorsun. 156.s.
- Doğanın kimi gizemleri ilk bakışta çözülmez görünür, ayrıca oldğu gibi olduğu gibi bırakmak daha hayırlı olabilir, çünkü yetersiz bilgi bize iyilikten çok kötülük getirir. 168.s.
- Akıl konudan uzaklaştığında, heveslerin ve hezeyanların kanatları çırpmaya başladığında ne kadar yol gittiğimizin farkına varamayız, hele de bizi götüren ayaklar kendimizin değilse. 175.s.
- Konuşmakla susmak arasında bir fil her zaman susmayı tercih eder. 176.s.
- Ağaç resimlerinin yaprakları dökülmez. 183.s.
Fil Süleyman'ın yolculuğu temsil eden tarihi çizimler . (Kaynak : Wikipedia) |
1554 tarihli Avusturya Madolyonu. (Kaynak : Wikipedia) |
0 yorum:
Yorum Gönder